Nasıl geldik diye sormayın, az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Bir şekilde Pamukkale de alıyoruz soluğu. İklim ilk defa Pamukkale’nin beyaz taşlarını görüyor.
Trafik çok sıkışık… Bazı anlarda birkaç dakika kımıldamandan duruyoruz. Bir zamanlar bir çift atın çektiği at arabasının anca geçebildiği 2’şer şeritli, geliş-gidişli bulvarda adım adım ilerliyoruz.
M.Ö 8. yy. da Kuzeyde Aras Nehrinden başlayıp aşağılarda Musul’a, Doğuda Hazar Denizinden Batı’da Tuz gölü kıyılarına kadar uzanan verimli araziler üzerinde etkin olmuş Urartuların Başkenti Tuşba’dan günün ilk ışıkları daha tepemize varmadan ayrılıyoruz.
Son günlerde Doğu sınırlarında yaşanan tatsız sınır olayları yüzünden, gezimizin başlangıcında benim hislerim aile fertlerininkilere göre biraz daha farklıydı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Ankara Otogarındayız. Ailecek otobüs de uyuyabiliyor olduğumuzdan gündüzü harcamamak için Sinop yolculuğumuzu gece otobüsüyle yapacağız.